top of page

Gomeda Vadisi

Ihlara Vadisi’ne benzeyen jeomorfolojik oluşumuyla ‘Küçük Ihlara’ diye de bilinen, ‘Şeytan Deresi’ ya da ‘içinde gerilim filmi çekilen vadi neresi?’ diye sorulduğunda işaret edilen Kapadokya’nın bir harikalar diyarı daha, Gomeda Vadisi ! Bu küçük vadinin içine hem cıvıl cıvıl bir doğa, hem hafiften ürküten bir esrar, hem de rengarenk kelebekler sığmış.

 

Gomeda Vadisi

Vadiye Ürgüp’ün 5 km. uzağındaki Mustafapaşa kasabasından girildiğinde ilk göze çarpan, vadiye adını da veren Gomeda Harabeleri oluyor. Sonrasındaki 1,5 km’lik yürüyüş parkurunda ise vadiden süzülerek akan Bey Deresi’yle beraber, kelebekler ve dalları dolmuş taşan meyve ağaçları eşlik ediyor bu gizemli keşfe. Kapadokya’nın altını bir ağ gibi saran ucu bucağı belli olmayan tüneller ve içi zifiri karanlık mağaralarla dolu Gomeda Vadisi, hem doğaya tutkun, hem de gizem arayan gezginler için farklı bir atmosfer. Mağaralardan biri çok eski zamanlardan beri yağmur sularının biriktirildiği bir hazne gibi kullanılmış ve günümüzde de yürürken sıklıkla görülebilecek kavak ağaçlarını sulamak için kullanılmaya devam ediliyor. Vadinin devamı Üzengi olarak geçiyor ve 2 vadinin toplam yürüme parkuru 6 km’yi buluyor. Yürürken eskiden Kapadokya güvercinlerinin yuvalandığı güvercinliklerle karşılaşacak, güvercinlerin yaz aylarında hala uğradığı boyalı figürlerle bezenmiş güvercinliklerin resmini belki de en iyi Gomeda Vadisi’nde çekeceksiniz. Bazen tek, bazen 6-7 katlı büyük apartmanları andıran güvercinlikler sanki kocaman kaleler gibi hem ihtişamlı hem de ürkütücü görüntülere sahip. Bölge halkı bu güvercinlikleri gübre elde etmek için hala kullanıyor. Her birinin mimarisi farklı ve bazılarının taştan örüldüğü, bazılarının önlerine işlenmiş motiflerin sanat eseri gibi özenle yapıldığı görülüyor.

Güvercinliklerden sonra vadi daha bir genişliyor, sonlara doğru ise susadığınızda avucunuza kaynağından doldurup içebileceğiniz doğal maden suyu kaynağı karşılıyor sizi. Gomeda Vadisi’nin biraz dışında Üzengi İçmecesi diye de bilinen buram buram kükürt kokan bu kaynak suyunun safra kesesine, sindirime, karaciğer ve böbrek rahatsızlıklarına iyi geldiği söyleniyor.  Vadide çıplak ayakla suya değmenin keyfi için ise en güzel zamanlar ilkbahar ve sonbahar ayları.

Gomeda Vadisi’nin Kapadokya’yla özdeşleşen peribacalarına pek rastlanmadığından olsa gerek, şanı yürüyen diğer vadilere göre hep daha az ziyaretçisi olmuş. İlk bilinen Gomeda Vadisi sakinleri ise Rumlarmış. Vadinin eski zamanlarda kaya oyuklarında yaklaşık 600 hanenin yaşadığı, 2 kilisesi, 2 nekropolü ve 1 yeraltı şehri bulunan koca bir yerleşim yeri olduğu düşünülmekte.

Gomeda Vadisi’nde bakir bir doğa içinde yürürken tarihi dokularla da karşılaşıyorsunuz. Alakara ve Aziz Basilios Kilisesi freskleriyle göz doldururken, Yeraltı Şehri ve Kaya Kemer’de geçmişiyle merak uyandıran eserlerden.

Alakara Kilisesi

Vadinin yürüyüş rotasının başında hemen sağ tarafta kalan Alakara Kilisesi, günümüzde bir kalıntı halinde. Kayalara oyulmuş kilisenin yapımına Roma döneminde başlanmış. Cumhuriyet sonrası Rum-Türk mübadele dönemlerinde duvar örgüleri genişletilerek vadinin inişine bakan güney yamacındaki bölüm yapılmış ve son şeklini almış. Batı tarafında kullanılmayan bir kapısı bulunuyor. Kilise tek apsisli ve apsise kemerli bir alandan giriliyor. Apsiste Hazreti İsa, 12 havari ve meleklerin tasvirleri frekslerde hala net görülebiliyor. Kemerlerin üzerinde de aziz tasvirleri bulunuyor.

 

Yeraltı Şehri

Gomeda Vadisi rotasında sağa doğru ilerlerken, 200 metre sonra küçük bir girişi olan yeraltı şehri çıkacak karşınıza. İçerisini görmek isterseniz zamanın biriktirdiği toprak dolgudan sürünerek geçmek zorunda kalacaksınız. Latrine denilen tuvalet kısmı ve yatay dikey tüneller dışında bir sürgü kapı göreceksiniz. Birçok kısımda geçitler maalesef kapanmış.

Kaya Kemer

Gomeda Vadisi’nde akan Bey Deresi ile birlikte yol almak hoşunuza gidecek fakat yer yer üzerindeki kütüklerden atlamak zorunda kalacak ve bazen de ıslanacaksınız. Yeraltı şehrini geçip dereyi takip ederek yürüdüğünüzde büyük kaya bir kemer göreceksiniz. Bu kemerin altında olmak sadece Gomeda Vadisi’nde değil, tarihte bir yerlerde dolaşmak gibi farklı bir tat katacak yürüyüşünüze. Fotoğraf molası için en uygun vadi noktalarından biri de burası. 300 metre sonra ise Aziz Basilios Kilisesi’ne varacak ama görmek için dereyi geçip tırmanacaksınız.

Aziz Basilios Kilisesi

 

Kaya Kemer’i geçtikten 300 metre sonra, kısa bir tırmanışla ulaşılıyor kayaların üzerindeki Aziz Basilios Kilisesi’ne. Bu kilise vadinin zemininden görülmeyen gizli bir mabet gibi. Vadinin batı yakasında kalıyor.

Dikdörtgen planlı, iki apsisi ve iki nefi olan kilise, Bizans İkonoklast dönemin günümüze ulaşmış nadir kiliselerinden. Düz tavanında bitkisel ve geometrik motiflerle bezeli büyük boyutta bir haç bulunuyor. Yapının kornişinde bulunan kitabeye göre bu haçı St. Konstantin Malvarian Köprüsü savaşından önce rüyasında görmüş, savaş zaferle sonuçlanmış ve Hristiyanlık resmi din olarak kabul edilmiş.

Doğuda bulunan ve Gomeda Vadisi’ne bakan nefte ise geometrik ve bitkisel bezelemelerin yanında üç malta haçı bulunuyor. Bu haçların üzerinde kimleri temsil ettiğini gösteren tasvirler yerine İbrahim, İshak ve Yakup Peygamberlerin isimleri yazılmış. Uzmanlara göre bu Malta haçları İsa’nın çarmıha gerildiği yer olan Golgota’yı veya cenneti temsilen yapılmış. Bu nefin kapısı kısmen yıkılmış ve yanında kilise banisine ait olduğu düşünülen bir mezar bulunuyor. Batı nefinde ise kırmızı aşı boyasıyla yapılmış yarı kabartma süslemeler var. Aziz Basilios Kilisesi’nin, İkonoklastik Bizans döneminde 726 – 843 tarihleri arasında veya daha geç dönemlerde yapıldığı tahmin ediliyor.

Gomeda Vadisi Nerede?

Gomeda Vadisi Nevşehir’in Ürgüp ilçesine bağlı Mustafapaşa beldesinin batısında, Ayvalı’nın kuzeyinde bulunuyor. Ayvalı köyünden başlayıp bir diğer komşu vadi Üzengi ile birleşerek Ürgüp – Mustafapaşa yolunda bitiyor. Vadiye Mustafapaşa’nın içindeki Cumhuriyet Meydanı’ndan da girilebiliyor.

Ayvalı Köyü yoluna girmek için Ürgüp – Mustafapaşa yolunu 2,7 km. takip etmeniz gerekiyor. Köy yolu ayrımından 2 km. sonra yol sağdan tekrar ayrılacak ve siz Gomeda Vadisi nerededir diye kimseye sormadan bir çeşmenin yanında ‘Gomeda Harabeleri Vadisi’ tabelasını göreceksiniz. Bu yol kış aylarında vadiyi gezebilmeniz için en uygun yol. Vadiye girmeden aracınızı park edebileceğiniz küçük bir park alanı da bulunuyor.

Gomeda Vadisi Hikayesi

Gomeda Harabeleri’yle özdeşleşen vadinin tüm Kapadokya rivayetlerindeki gibi perilerin uğrak yeri ve iyilik kötülük savaşlarında muharebe alanı olduğu söyleniyor. Gomeda Vadisi efsanesi ve hikayesi bol bir vadi. Bir rivayete göre kötülük, savaşı kaybedince vadinin karanlık mağaralarının derinliklerinde uzun bir uykuya dalmış. İyilik ne zaman ölürse o zaman uyanacakmış. Vadinin derin mağaraları, nereye ulaştığı belli olmayan tünelleri, karanlık ve esrarengizliğiyle korkutmuyor da değil.

Vadi bu ürkütücü enerjisiyle günümüzdeki bir korku filmine de plato olmuş. 2007 yılında Tan Tolga Demirci’nin yönetmenliğini yaptığı korku filmi ‘Gomeda’ ismini bu vadiden almış ve çekimleri de yine bu vadide yapılmış. Filmin konusu ise, 5 kişilik bir arkadaş grubunun bir hafta sonu kaçamağı için araba kiralayıp Kapadokya’ya, Gomeda Vadisi’ne gelmesi. Geçirdikleri bir kaza sonucu yolun bir kısmını yürümek zorunda kalan grup, gece konaklamak için vadinin karanlık mağaralarından birine girerler. Korku dolu anlar ise bundan sonra başlar.

Filmin etkisinden mi, yoksa Kapadokya’nın içine mitoloji katılmış efsunlu hikayelerinden mi bilinmez, vadinin mağaralarının karanlık ağızlarında ‘girsem mi girmesem mi’ muamması yaşayan bir çok gezgin rehbersiz bir girişimde bulunmayın diye uyarıyor.

Gomeda Vadisi Ek Bilgiler

Gomeda Vadisi yürüyüşünde çalılardan ve ısırganlardan korunmak, Bey Deresi’nde ıslanmamakiçin yedek çorap, uzun kollu giysiler ve ayakkabı almanızı, bir de muhteşem fotoğraflar için kadrajı geniş bir makine bulundurmanızı öneriyoruz. Tabii el feneriniz de yanınızda olsun.

bottom of page